HİLYEN 2012 KIŞ TASARIMLARI

Kış için en sevdiğim kumaşlardan birisidir kadife. Yumuşak ve akışkan yapısıyla müthiş konforludur. Özellikle bu konfor ipek gibi doğal malzemelerden yapılmışsa tam bir lüks sunar size. Çocukları bu lüksten mahrum etmedik ve iki adet kadife elbise tasarladık. Dantelin zerafetiyle buluşturduğumuz krem ipek kadife elbise, yeni yıl içinde hoş bir alternatif olacak. Diğer elbisenin göz alıcı lacivert rengi çok ciddi bir duruş sergiliyor olsada sizi yanıltmasın. Neşeli çocuk tavırları karşısında herşey ciddiyetini kaybeder. Zıtlıkların uyumu ilgiyide üzerine çeker. Yeni yılda tüm çocuklar için sağlık ve mutluluk diliyorum.

YENİ YIL PROGRAMI

Zihniniz işlerinizle çok yoğunsa zamanın nasıl geçtiğini pek anlamıyor insan ve bir bakmışsınız yeni yıl gelip çatmış. Herkeste bir telaş, nereye gidilecek, nerede kalınacak, ne giyilecek, ne pişirilecek, nasıl düzenlenecek? Bazılarımız ise hep bir kararsızlık hali çekerler. Yapmak istedikleriyle yapmaya cesaret edemedikleri yada imkansızlıkları arasında sıkışıp kalırlar. Böyle durumlarda oturup iç sıkıntısı çekmektense elinizdekilerle neler yapabileceğinizi, insanları ve kendinizi nasıl şaşırtabileceğinizi görmenin vakti gelmiş demektir. Yaratıcı fikirler aslında tam da bu yoksunluktan beslenirler. Eksik olanı gidermek kadar insanı harekete geçiren ve mutlu eden birşey düşünemiyorum.

Şimdi hayal edin yeni yıla hangi duygularla girmek istiyorsunuz? Hissetmek istediğiniz duygular içinizden gelmeli, kendi içinizden beslenmeli, herhangi bir koşula bağlı olmamalı aksi takdirde süslü ama ruhunuza dokunmadan gelip gideceklerdir. Bazı şeyleri mutlu olmak için amaç edinmeyin tam aksine etrafınızdaki her şeyi var olan mutluluğunuza araç edinin. Size basit gelen hatta sıkıcı gelen pek çok şeyin aslında bir anda ne kadarda eğlenceli olabileceğini görebilirsiniz. Mutluluk bir koşula bağlı olmadan içinizden geldiği sürece yeni yılda nerede olursanız olun, ne yaparsanız yapın güzel geçecektir. Sadece hayal edin ve birazda yaratıcılık sergileyin.

DIŞ KAPIMIZ

Merhaba,

Bu gün evimin giriş kapısı için tasarladığım fikirleri sizlerlede paylaşmak istedim. Ben insanların kapı önlerine, bahçelerine ya da balkon gibi evin dış mekanlarına ait yerlere bakarak o ev sahipleri hakkında fikir edinirim. Eğer bir yerden ev kiralamak istiyorsam gezdiğim evden çok binanın genel mekan tasarımına ve komşu olacağım insanların kapı önlerine bakıyorum. Benim için olumsuz sayılabilecek belirtiler gördüğümde evi beğenmem tek başına yeterli olmuyor. Severek taşındığım yeni evimizde çok tatlı iki kapı komşum olan Öznür ve Aslı Hanım, ilk bakışta sizi saran zevkleriyle şanslı bir kiracı olduğumu bana hissettirmişlerdi. Yaz tatilinin bitimi ve kışa hazırlandığımız şu günlerde evlerimizin girişine güzel bir bakım yapmayı ihmal etmedik. İşe duvarlardaki kir, leke ve çizikleri temizlemekle başladık. Sonuçta duvarlar boya yapılmış etkisiyle yüzümüzü güldürdü. Uzun zamandır yapmak için fırsat beklediğim işleri süratle gerçekleştirmeye koyuldum. Yapı marketten aldığım ayaklı saksıları beyaza boyayarak içlerine yeşil yapraklı bitkiler satın aldım. Çiçekçiye özellikle iç mekanda kullanabileceğim ve az ışıktada yaşayabilen çiçekler tavsiye etmesini istedim.

Posta kutumu değiştirmek istiyordum ancak kutu fikrinden ziyade farklı bir alternatif düşünürken gözüm Chakra mağazasından aldığım hediye paketine takıldı. Çok güzel göründüğü için atmaya kıyamamıştım. Posta kutusu yerine posta çantası yapmaya karar verdim. Hasır dokuya sahip hediye torbasını kolayca işleyerek güzel bir çantaya dönüştürdüm. Eşimin ve benim baş harflerimizin yer aldığı çanta eşim içinde hoş bir süpriz oldu.


Çantamı asmak ve dekorasyonumu tamamlamak için hoby marketten aldığım minik rafı yine beyaza boyayarak üzerine yeşil bir sarmaşık koydum. Tabiki canlı olmasına dikkat ettim. Suni çiçek gerçeği kadar etkili olmuyor. Komşumun hediye ettiği güzel mum ve hoşgeldiniz kartı ile grubu tamamladım.

Son olarak su saatlerinin bulunduğu yer açıktı ve borular çokta hoş bir görünüm arz etmiyordu. Çizgili bir kumaştan perde dikerek bu sorunuda halletmiş olmanın gururu ve memnuniyetiyle yeni giriş kapımın keyfini sürmeye başladım. Darısı sizlerin başına!

ÇİÇEK PASTA

Bazen özenerek yaptığınız bir işte öngöremediğimiz aksilikler olabiliyor. Hemen moral bozmak yerine yaratcılığınızı devreye sokmakta fayda var. Bakarsınız düşündüğünüzden çok daha güzel bir sonuçla karşılaşmışsınız.

Kabul günüm için bir yaş pasta yapmak istedim ama kekim çok kabardığı için üzerinde çatlaklar meydana geldi. Hayal kırıklığıyla beraber yeni bir kek pişirmek için fazla vaktimin olmaması beni hızlı düşünmeye sevk etti. Öncelikle keki ortadan ikiye kesip tabanı metal çiçek kalıplarıyla böldüm. Düzgün kek parçalarından kişi sayısını elde edene kadar bu işleme devam ettim. Sonra hazırlamış olduğum kremaya çiçekleri iyice buladım. Bu işi patates ezeceği ile yaptığımı itiraf edeyim. Patates ezeceğinin üzerine koyduğum kek parçalarını tenceredeki kremaya daldırıp çıkarmam çok kolay oldu. Ezeceğin deliklerinden akıp giden krema hiç bir yere bulaşmadan akıp giderken keklerde el değmeden tamamen kremayla kaplanmış oldu. Kağıt altlıklara aldığım çiçek keklerin üzerine yaptığım jöleyi yavaşça kremanın üzerine yaydım ve böylece parlak nefis minik yaşpastalarım hazır olmuş oldu. Belki bu fikir sizlere başka ilhamlar verir ve ortaya harika işler çıkar. Yeniden görüşmek üzere hoşçakalın...

DENİZ'İN ELBİSESİ

Bebek Deniz bu yaz bir yaşına bastı. Daha nice güzel yaşlar diliyorum kendisine. Ona diktiğim kıyafeti üzerinde görme şansım olmadı ama eminim çok yakışmıştır. Gerçi Deniz bebek o kadar güzel bir bebek ki güzelleşmek için bir şey giymeye hiç ihtiyacı yok. Sevgili dostlarımız Özlem ve Fatih'ten böyle güzel çocukların devamını diliyoruz. Mutlu nice yaşlar Deniz bebek.

HİLYEN KIZI DEREN

Antalya'dan merhabalar,

Tatilimizin bir bölümünü Antalya'da geçiriyoruz. Buradaki dostlarımızla güzel vakit geçirme fırsatlarıda elde etmiş olduk. Sevgili arkadaşım Ülgen'in tatlı kızı Deren'in doğum gününü harika bir geceyle kutladık. Havuz başında tam bir yaz partisiyle yeni yaşına giren Deren, O'nun için tasarladığım kıyafetiyle bir prenses olmuştu.

Tatilde dikiş dikmekten uzak kalacağımı düşünmüştüm ama kayınvalidemin eski tip dikiş makinesini görünce neden olmasın dedim. Aslında bu tip ayaklı makineleri kullanmayı bilmiyordum. Elektrikli ve çok programlı dikiş makinemi düşününce onun yanında bu çok ilkel kalmıştı. Yinede kısa bir kurs aşamasından sonra bu işi zorda olsa kıvırmayı başardım. Doğum günü kızımıza özel bir elbise hediye edebilmek beni oldukça mutlu etti. Ama aynı mutluluğa Deren'de ermiş olacak ki elbisesini ertesi gün bile üzerinden çıkarmak istememiş. Şimdi artık Deren'de bir Hilyen Kızı oldu.

Yeni yaşın kutlu olsun Derencim!

BABY COUTURE

Merhabalar,

Benim için harika bir sabah. Hava kapalı, gri bulutlar ve serin bir hava var. Yaz sıcaklarının kendini iyice belli etmeye başladığı bu günlerde insan gerçekten bu serinliği arıyor. Hani bazen terside güzel oluyor ya kışın ortasında güneşli pırıl pırıl bir havaya kim ne diyebilir ki?

Bu gün sizlere, tasarlayıp uyguladığımız iki abiye kıyafetten söz edeceğim. Bu iki tasarım bir dostumuzun organize ettiği etkinlikte defilede gösterime sunuldu ve çok da beğenildi. Hatta ilerleyen günlerde bize modellik yapan küçük hanımın talihsiz bir şekilde kolunu kırması duyan herkesin eyvah nazar oldu tabiki çocuk! demesine sebeb oldu. Aman diyeyim, Allah tüm çocuklarımızı nazarlardan korusun. Miner Su'ya da buradan yeniden çok çok geçmiş olsun diyoruz.

Çocuklar için özel şeyler tasarlayıp dikmek çok zevkli. Onların güzelliklerine ve şirinliklerine birde böyle kıyafetlerle katkıda bulunduğunuzda ilgi merkezi olmaya başlıyorlar. Hepsi birden küçük prens ve prenseslere dönüşüyor ve en çok da onlara yakışıyor bu durum. Elbiseleri tasarlarken yüksek el işçiliği her ayrıntıda kendini gösteriyor. Minik inciler, güller, danteller, fiyonklar ve diğer herşey zerafetle birleştiriliyor. Gözü yormayan ve çocuğun doğasına aykırı olmayan tasarımlarla yola çıkılıyor. hayal gücümüzün ve ilham kaynaklarımızın sınırı yok. En büyük ilham kaynağımız ise çocuklarımızın saf güzelliği.

Tüm prens ve prensesleri öpüyorum! Hepiniz çok tatlısınız...

JEAN ETEK

Merhabalar,

Geçenlerde sevgili arkadaşım Bahar, kızı Jülide için aldığı pantolonu küçük hanımın hiç giymek istemediğini söyledi. Pantolon aslında çok şirin duruyordu. Üzerindeki işlemelerle ve desenlerle tam da çocuklar için yapılmıştı. Ancak Jülide Hanım eteği pantolona tercih ediyordu. Arkadaşım kara kara elinde kalan pantolonu şimdi naapıcam diye düşünürken. Herkesin yüzünü güldürebilecek bir teklifle O'na pantolonu eteğe dönüştürebileceğimi söyledim.

İşe pantolondaki fazlalıklardan kurtulmakla başladım. ama ne yalan söyliyeyim bu tahminimden daha fazla zaman aldı. Çünkü pantolon çok sağlam dikilmişti ve işlemelerden kurtulmak kabus gibiydi. Pantolonu üreten firmayı tebrik ediyorum ortaya çok sıkı bir iş çıkarmışlar doğrusu. Şimdi aynı sıkı işi çıkarmak bana kalıyordu. Kızların fırfırlı detaylardan hoşlandığını bildiğim için eteğin dibini farklı renkte (tabikide pembe) bir kumaşla çalıştım.

  Bazı işlemeleri kumaş üzerinde bırakmak zorunda kaldım. Onları çıkarmak kumaşa zarar veriyordu ve zemin rengi değişiyordu. Artan pembe kumaş parçasıylada eteğin kemerini diktim. Böylece modelde daha iyi bir bütünlük sağlamış oldum.

Şimdi sıra işlemeleri nasıl dönüştüreceğime geldi. Bunun için aklıma bir çok fikir gelsede gözü yormayan, modelin bütünlüğünden kopmayan, tamir edilen yerleri iyi kamufle edebilen tasarımlar olmalıydılar. Sonuçta ortaya çıkan romantik havaya uygun görünmeliydiler.neyseki elimde bunun için yeterli malzeme vardı ve dönüşüm işlemi çok keyifli geçti.

Epey uğraş verdikten sonra ortaya çıkan görünüm beni mutlu etti. Umarım Küçük Jülide Hanım'da beğenir ve eteğini severek kullanır. Mutlu sonla biten hikayelere bayılıyorum. Evde kıyıda köşede kalmış bir yığın giysimiz ve aksesuarımız var ve onlarla neler yapacağımızıda pek bilmiyoruz. Biraz yaratıcılık biraz sihirli bir dokunuşla ortaya yüzümüzü güldürebilecek bambaşka sonuçlar çıkabilir. Size gerekli tek şey biraz cesaret ve azim. Kendi yaptığım dönüşümleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Hatta pantolondan artan jean kumaşları nasıl değerlendirsem diye şimdiden düşünmeye başladım. Belki bundan sonraki ilk işim o olur.

SAÇ AKSESUARLARI

Harika bir sabah!

Mis gibi beyaz çayımı yudumlarken bir yandan kuzenimin bu günkü nikahını bir yandan da ne giyeceğimi düşünüyorum. Böyle kararsız olduğum zamanlarda hiç bir şeyi kendime yakıştıramıyorum. Sanırım son dakikada yine düz sade tek parça bir elbise giyeceğim. İşin en zor kısmı ise saçlarımı ne yapacağımı bilememem. Salalım mı? toplayalım mı? Neyse ki nikaha epey vakit var.

Şu bir gerçek ki saçınız çok bakımlı ve şıksa görüntünüzde olağanüstü oluyor. Bazen ne giydiğinizin pekte önemi kalmıyor. İnsanların kuaför salonlarından çıkmamasına şaşırmamak gerek. Ancak salonlardan hoşlanmayanlar ise çareyi saç aksesuarlarında bulabiliyor. Geçenlerde adına Absinthe Serisi dediğim bir kaç saç aksesuarı tasarladım. Onları tasarlarken tabiki Mucha kızlarından esinlendim ve birde absinthe perilerinden.

Nikaha bunlardan birini takıp gitmeyi düşünmüyorum çünkü gelin hanımın daha çok dikkat çekmesini istiyorum. Ama tatilde kıyafetlerime göre farklı versiyonlarını tasarlayıp kullanabilirim. Zaten gözümüzde farklı birşeyler arıyordu. Tatilin iddalı kızı olmaya adayım. Absinthe perileriyle dans etmeye hazırım.

Işıklar Dünya Offshore 225

 

Samsun'da düzenlenen offshore yarışları bizlere keyifli iki gün yaşattı. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri çerçevesinde İstanbul Offshore Kulübü tarafından organize edilen yarışta Galatasaray teknesi ile yarışan Berna Muhlbauer ve Joseph Muhlbauer birinci oldu. Çok çekişmeli ve heyecanlı geçen yarışmada Atamızın Samsun'a ayak bastığı yer olan ve tarihi adıyla Tütün (Reji) iskelesi olarakta bilinen iskeleden yarışı izleyen binlerce kişide bu heyecana ortak oldu.