7 Ağustos 2013 Çarşamba

Carrie Bradshaw ve Sex and The City'nin İzinde

Yeniden merhaba,

Her şey Newyork'ta daha merkezde bir yerde kalma isteğiyle başladı. Eşim sağolsun, ilgi alanlarıma dikkat eden centilmen, yaptı yine yapacağını ve beni modanın kalbinin attığı başka bir caddeye taşıdı. 377 Bleecker Caddesi NY. Bilgisayarda konfirmasyonu yaparken, "Sex & The City dizisi buralarda çekilmiş" derken burnumuzun dibi olacağı hiç aklıma gelmemişti. Diziye duyduğum fanatiklikten değil ama Bleecker Caddesi sağlı sollu, hiç ara vermeden ünlü markaların butikleriyle doluydu. Havuç tarlasına düşmüş tavşan gibi sevindim.



Muhtemelen diziden önce bu sokaklar, kendi halinde yaşayıp gidiyordu. Fakat diziyle beraber her şey değişmiş, yeni kimliğine bürünmüş görünüyor. Perry caddesi artık sıradan bir cadde değil. Eskiden Carrie Bradshaw'ın yaşadığı, salına salına dolaştığı bir caddeydi. Çekimin yapıldığı ev her gün ziyaretçi akınına uğruyor. İçeriye girmek yasak, sadece dışarıdan fotoğraf çektirebiliyorsunuz.



Eh gelmişken bir hatırası olsun diyerek fotoğraf çektirenler kervanına bende katıldım. Tam işimiz bitmişti ki hızlı adımlarla yanımıza bir bey yaklaşarak, evin sahibinin kendisi olduğunu, fotoğraf çektirirken bir yerlere tırmanmadan bu işi yaparsak memnun olacağını söyledi. Artık kim neler yapıyorsa! Bahaneyle biraz sohpet ettik ve bu aşırı ilgiden pekte hoşnut kalmadığını anladık. Galiba ziyaretçilerden biraz bıkmış olacak ki epey bir içini döktü. Rahatlayınca da Sarrah Cessica Parker'ın da buraya çok yakın oturduğunu, arada kendisiyle karşılaşabileceğimizi söyleyerek elimizi sıkıp ayrıldı. Kendi kendimize kalınca da "yav! ne şikayet ediyorsun, evin kim bilir kaç katı değerlendi, sokaklara sinek gibi tasarımcılar üşüştü, köşedeki kıytırık cupcake dükkanı bile sipariş yetiştiremiyor, meşhur oldu" dedik. Ama belkide beyefendi paraya ve şöhrete kıymet vermiyordur. Neden olmasın, saygı duyuyorum. Köşedeki cupcake dükkanını anmışken birazda ondan bahsedelim.








 
Sanırım dizinin bir bölümü burada çekilmiş. Hatunların canı tatlı çekince soluğu burada almışlar ve o gündür bu gündür dükkan müşteri kaynıyor. Acaba diziden mi yoksa gerçekten lezzetinden mi meşhur diyerek bende kuyruğa girdim ve elimde bir kutu ile dışarı çıktım. Açıkçası lezzetini beğenmedim. Kreması çok yağlıydı ve içim bayıldı. Meşhur oluşunun lezzetinden gelmediğini de böylece öğrenmiş oldum.
 




 
Kaldığımız süre boyunca Sarrah J. Parker'la hiç karşılaşmadık. Ancak, bu semtin artık onunla özdeşleştiğini, daha doğrusu Carrie Bradshaw'la yeniden hayat bulduğunu söyleyebilirim. Son olarak, caddenin minik parkında oturup, içeceğimi yudumlarken, diziler ve karakterler olmadan da bu sokağı ve semti karakteristik bularak sevdimi farkettim. 
 
  

Hiç yorum yok: