8 Ağustos 2013 Perşembe

Newyork'da Yeme İçme

Öyle her şeyi kolayca yiyen birisi değilimdir. Koku hassasiyetim vardır mesela. Yemek seçerim, ama kapriste yapmam. Sadece biraz aç kalırım. Newyork'da insan aç kalır mı? kalmaz elbette. Canın ne istiyorsa yiyebilirsin. Aşeren kadınlar gibi canım bunu çekti şunu çekti dediğin an dünya mutfağı avucunun içinde.

Boğazına çok düşkün biri değilim. Sadece karnım hemen doymalı. Zaten iki lokmada çabuk doyar. Açlığa tahammülüm yok. Çok sinirli ve huysuz olurum. Yediklerimde de hep lezzet ararım. Feci halde karşılaştırma yaparım. Daha iyi bir örneğe rastladığım an öncekini silerim. Ta ki onun üzerine daha iyisi gelene kadar.

Açıkçası Newyork'ta lezzet peşinde koşmadım. Karnım acıktığı an en uygun yer neresiyse oraya daldım. Beğendiğim şeyler kadar beğenmediklerim de oldu. Asla Mc Donalts ve Burger King'de yemedim. Amerika'da hamburger yiyeceksem bunların dışında bir yer olmalı dedim ve Shake Shack'ı tercih ettim.  http://www.shakeshack.com/ Bu Amerika'nın en iyi markası mı? Bilmiyorum. En lezzetlisi mi? Onu da bilmiyorum. Sonuçta fena değildi, en azından bildiklerimden daha iyiydi diyebilirim. Sene 90'lar ve babamın bürosunun karşısında küçük bir büfe vardı. Çok iyi hamburger yapardı, neredeyse her öğlen mutlaka sipariş verilirdi. Onu çok beğenirdim mesala. Sonra ustası ayrıldı ve bir süre sonra da işletme kapandı. Sadece ben değil herkes aynı şeyi söylerdi, "ne kadar lezzetli hamburgerleri var dı değil mi?"diye.

Çin mahallesi ilginç yiyecekleriyle, ne olduğunu bilmediğiniz fantastik görünümlü ürünleriyle merakınızı çekebilecek bir nokta. Fakat etiketler Çince yazdığı için ne olduklarını tam olarak anlayamadığımız şeyler de oldu. Hemen yanı başındaki Little İtaly ise restoranlarıyla birlikte çok davetkar görünüyordu.



 

Siz yine de İtalyan yemeklerini özlediyseniz, o zaman ambiyansıyla da ilginizi çekecek Eataly'ye gitmenizi öneririm. Konseptleri çok hoşuma gitti. Hatta zincir haline gelmeyi düşünüyorlarmış. Hem yemek hem de alışveriş için tercih edebilirsiniz. Teras katında öğle yemeği yedik. Eşim Steak yememi tavsiye etti. Bende seçimini kabul ettim ve siparişimi verdim. Sonuç; çok da beğenmedim. Yani eti biraz sertti. Ortam muhteşemdi ama lezzet için o muhşemlikten bahsedemeyeceğim. Konum olarak, meşhur Flatiron binasının hemen yanında yer alan, yeme içme mağazası mı desem market mi desem bilemedim ama daha fazla bilgi edinmek isterseniz şu linke tıklamanız yeterli. http://www.eataly.com/ Ufak bir hatırlatma yapmam gerekirse içeride fotoğraf çekebiliyorsunuz ancak sürekli video çekimine izin vermiyorlar. Uyarı alıncaya kadar çekebildiklerim bunlar :)
 








 
Pek bir şey beğenmiyor gibi görünsem de sırada beğendiğim bir yerden bahsedeceğim. Adı Buvette. Hoş bir dekorasyona sahip şirin bir mekan. Kaldığımız yere yakın olduğu için kahvaltımızı burada yapmayı tercih ettik. Minik bir bahçesi olmasına rağmen iç dekorasyonunu incelemek için özellikle içerde oturduk. Kruvasanlarını merak ettiğim için öncelikli servis edildi. Lezzetini ve sunumunu beğendim. Diğer siparişlerimizde fena değildi.
 



      
 
Son olarak Hell's Kitchen bölgesinde gezinmekte de fayda var. Canınız döner kebap çekerse orada bulabilirsiniz. Damak tadınıza uygun lezzetli yemekler için araştırma yapmanız ve yorumları dikkate almanız yerinde olacaktır. Bu işi çok iyi yapan blogları ve gurmelerin yazılarını okuyabilirsiniz. Ben sadece sizlerle, yaşadığım deneyimleri paylaşıyorum. Sizinkileri de zevkle okuyacağımı ya da dinleyeceğimi bilmenizi isterim.

Hiç yorum yok: